
Enflasyon, genel olarak mal ve hizmetlerin fiyatlarının sürekli olarak yükseldiği bir ekonomik durumu ifade eder. Enflasyon, bir ekonomide para arzının artması, talep ve arz dengesindeki değişimler, maliyetlerdeki artışlar veya diğer faktörlerle ortaya çıkabilir. Yüksek enflasyon, satın alma gücünün düşmesine ve fiyat artışlarının gelirleri aşması sonucunda ekonomik belirsizliklere neden olabilir. Bu durum genellikle ekonomik istikrarı olumsuz etkileyebilir. Geçtiğimiz günlerde Amerika Birleşik Devletlerinde (ABD) enflasyon oranları açıklanmıştır. İlgili veriler kapsamında tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) Mart ayında %0.1’lik artışla yıllık %5 olarak gerçekleşmiştir. Bu noktada uzmanların görüşlerine göre, Amerika’da uzun süredir yapılan faiz artışlarının etkisini görülmüş ve fiyatlar genel düzeyindeki artışlar durma noktasına gelmiştir.
Döviz kurları ise bir ülkenin para biriminin diğer ülkelerin para birimleri karşısındaki değerini ifade eder. Döviz kurları, bir ülkenin ihracat ve ithalat dengesine, sermaye akımlarına ve diğer faktörlere bağlı olarak dalgalanabilir. Bir ülkenin para birimi genellikle diğer para birimleri karşısında değer kaybederse, bu devalüasyon olarak adlandırılır. Tersine, değer kazanırsa bu da revalüasyon olarak adlandırılır. Enflasyondaki bu durum oldukça olumlu bir gelişme olarak kabul edilmektedir. Diğer taraftan bu gelişmenin yatırım araçlarına ve diğer ekonomik göstergelere çeşitli etkileri olmaktadır.
Enflasyon ve döviz kurları birbirleriyle ilişkilidir. Yüksek enflasyon genellikle bir ülkenin para biriminin değer kaybetmesine neden olabilir, çünkü yüksek enflasyon, diğer ülkelerin para birimlerine göre satın alma gücünün azalmasına yol açar. Bunun sonucunda döviz kurları yükselir ve yerel para birimi değer kaybeder. Ancak en iyi yatırım araçları, bu ilişki her zaman kesin bir şekilde geçerli olmayabilir ve diğer ekonomik faktörler de döviz kurlarını etkileyebilir. Tüketici fiyatlarındaki düşüş ile FED faiz artırımı beklentisi de azalmış ve sermaye sahipleri yatırımlarını görece daha riskli araçlara kaydırma eğilimine girmiştir. Bu araçlar arasında geleneksel ve dijital borsa enstrümanları başta gelmektedir. Ayrıca, hisse senetleri, kripto paralar ve forex uygulamaları örnek olarak gösterilebilir.
Manşet ve Çekirdek Enflasyon
Manşet enflasyonun çekirdek enflasyondan daha düşük gelmesinde etkili olduğunu söyleyebiliriz. İşte detaylı bir açıklama:
Enerji Fiyatları: Enerji, genellikle fiyatları daha dalgalı olan bir sektördür. Petrol ve doğalgaz gibi enerji kaynaklarının fiyatlarındaki oynaklık, manşet enflasyonu önemli ölçüde etkileyebilir. Enerji fiyatlarındaki yükselişler, manşet enflasyonu artırabilirken, düşüşler ise manşet enflasyonunu düşürebilir. Çekirdek enflasyonda enerji fiyatları hariç tutulduğu için, enerji fiyatlarındaki oynaklık çekirdek enflasyonu etkilemez.
Kira Artışları: Kiralar, tüketici fiyatlarının önemli bir bileşenidir ve genellikle yavaş değişen bir trend gösterir. Kiralardaki yüksek artışlar, en iyi yatırım araçları olarak genel enflasyonu yükseltebilir. Özellikle kentsel bölgelerde konut talebi ve arz dengesizlikleri kiraların artmasına neden olabilir. Bu durumda, manşet enflasyon kiralardaki yüksek artışlar nedeniyle çekirdek enflasyondan daha düşük çıkabilir.
Ancak, enflasyonu etkileyen birçok faktör olduğunu unutmamak önemlidir. Ekonomik büyüme, para arzı, işsizlik oranı, vergiler, döviz kurları ve tüketici harcamaları gibi faktörler de enflasyon üzerinde etkili olabilir. Dolayısıyla, enerji fiyatları ve kira artışları gibi belirli faktörler, manşet enflasyonun çekirdek enflasyondan farklı seviyelerde olmasına yol açabilir, ancak bu durumun tam olarak anlaşılması için geniş bir perspektif gerekir. Manşet enflasyon, TÜFE’de yer alan tüm mal ve hizmetlerin fiyatlarının değişimini yansıtırken, çekirdek enflasyon belirli mal ve hizmetlerin fiyatlarını baz alır. Manşet enflasyondaki gıda ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, kısa vadeli değişikliklere neden olabilirken, çekirdek enflasyonda bu dalgalanmaların etkisi daha azdır. Ancak uzun vadede, çekirdek enflasyonun da manşet enflasyonu takip ettiği görülebilir. Enflasyon verileri bağlamında en iyi yatırım araçları tasarruf sahipleri tarafından yeniden değerlendirilip buna göre pozisyon alınabilir. ABD’deki enflasyon verilerinin detaylarına bakıldığında çekirdek enflasyonun aylık %0.4’lük bir artış ile yıllık %5.6 olduğu görülmektedir. Anlaşılacağı üzere manşet enflasyon çekirdek enflasyondan daha düşük gelmiştir. Bunun sebebi olarak da enerjinin hariç tutulması ve kira artışlarının yüksek kalması düşünülebilir.