
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 26 Ekim 2023 tarihindeki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, politika faizini 5 puan artırarak yüzde 35’e yükseltti.
TCMB’nin PPK toplantısında, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı 5 puan artırılarak yüzde 35’e yükseltildi. Karar, piyasa beklentileri doğrultusunda geldi.
Faiz artışının gerekçesi
TCMB’nin PPK toplantısında, politika faizinin 5 puan artırılarak yüzde 35’e yükseltilmesinin gerekçesi, enflasyondaki yükselişin devam etmesi oldu. PPK’nın kararında, enflasyonda gözlenen yükselişin ana nedenleri arasında enerji ve gıda fiyatlarındaki artışlar, küresel emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, tedarik zincirindeki aksaklıklar ve yurt içi talepteki toparlanma olduğu değerlendirildi.
Ekonomistlerden değerlendirmeler
Karar sonrası açıklamalarda bulunan ekonomistler, TCMB’nin enflasyonla mücadelede kararlı olduğunu gösterdi.
Ekonomistlerden bazıları, faiz artışlarının enflasyonda kalıcı düşüşe yol açması için yeterli olacağını savunurken, bazıları ise daha fazla artışa ihtiyaç duyulabileceğini ifade etti.
Faiz kararının etkileri
TCMB’nin faiz kararının, enflasyonla mücadelede önemli bir adım olduğu değerlendiriliyor. Ancak, enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar faiz artışlarının devam etmesi gerektiği belirtiliyor.
Faiz artışlarının, tüketici kredilerinde faiz oranlarını artırarak talebi baskılayacağı ve döviz kurlarını düşürerek enflasyona ek maliyet getireceği öngörülüyor.
TCMB’nin faiz kararının, Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerinin önümüzdeki dönemde yakından takip edilmesi bekleniyor.
TCMB’nin faiz kararının olası etkileri
TCMB’nin faiz kararının, Türkiye ekonomisi üzerinde aşağıdaki olası etkileri olacağı öngörülüyor:
- Tüketici kredilerinde faiz oranlarının artması, talebi baskılayabilir.
- Döviz kurlarının düşmesi, ithalatı artırarak enflasyona ek maliyet getirebilir.
- Yatırımların maliyetinin artması, yatırımları olumsuz etkileyebilir.
TCMB’nin faiz kararının, enflasyonla mücadelede etkili olup olmayacağı önümüzdeki dönemde yapılacak faiz artışlarının yanı sıra, küresel ekonomik gelişmelere de bağlı olacak.